Elem
Elem
suskun sarı bozkırlarda ölüm uykusundan uyandırılan umut cemre gibi düşünce yüreğime sesimin karanlığında irkilen gökten yağmurlar yağdı petrol yeşili /. duyan olmamıştır lahite konan baykuş sesini gâm kervânına katılan bedevilerin çöl yorgunluğu sesiyle içini nehre akıtan annelerin bakışları kan kardeşidir ham toprakta musallada gülümseyen bir çocuğun kalbindeki barut kokusudur yaşamak //. gölgemi ateşe verip yattım ölüm düşüne göz yaşlarımı harmanlayıp cumartesi kokusuyla eğrilhanelerde peşkeş çekilen kadınların kalbine mühürlendim ///. beni kalbine yakın tut eflatun şarkıların hüznüyle kaçıracağım seni elem vadilerinden geceyi siper edip y o k l u ğ u n a şeytan hançerimle keseceğim zulmün sesini tamah etmeyerek dostun kırbaç eline ölürken bile seni seviyor olacağım Barış Çiçek |