0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
597
Okunma

Gecenin dondurucu ayazına rağmen,
İri bedenine oldukça ufak gelen kısa bir ceket vardı sadece.
Işığın yansıdığı penceye yaklaştıkça.
Soğuğa rağmen terlemeye başlamıştı.
İçeriden kadının otoriter sesi yükselmişti:
"Gel!!!"
Sesi sert ve mütehakkimdi.
Genç kadın bir iki adım atıp adamın oturduğu iskemlenin önüne geldi.
Uzun bacaklarını iki yana açınca yeterince örtemediği mevzun bacakları bütün ihtişamıyla ortaya çıkmıştı.
Büyülenmiş gibi kadına bakmaya devam etti.
"Yüzüme bak" dedi.
Kadının koyu kırmızı ruj sürdüğü dudakları alaycı bir ifadeyle kıvrılmıştı.
"Her emrimi yerine getirmeye hazırsın, değil mi?"
Adam kısa bir tutukluluk süresi ile
"Evet, efendim. Ne isterseniz?"
"Benim için cinayet işleyebilir misin?"
Adamcağız sesini çıkaramamıştı.
Hâlen aklı pürüzsüz bacaklarında idi.
Genç kadın gözlerinden ateş fışkırır gibi söylendi
"Köpeğimin sadakatini görmek istiyorum"
Uzun maviye çalan çizmesini çıkardı
Adamın önüne fırlattı.
Göğsü körük gibi inip kalkıyor, dudaklarından sızan tükürükleri yutmaya bile eriniyordu.
"Hadi!!! çizmelerimi yala bakalım" dedi.
Adamın bunu büyük bir keyif ve zevkle yapacağını adı gibi biliyordu.
orgazma erişmek üzere olan birinin garip inlemeleri çıkıyordu
Heyecanı doruğa tırmanmıştı.
"Emrimi bu gece yerine getirmeni istiyorum , anladın mı?"
ağır ağır dizlerinin üzerinde doğrulmaya çalışırken
Bir an duraksadı
"Emredersiniz efendim"dedi
"Hadi öyleyse, Durma karşımda."
Dışarının ayazı adamı biraz kendine getirir gibi olmuştu.
Sinsi emeline kavuşmak için ondan daha iyi bir silah olamazdı.
"O benim sadık köpeğim’diye mırıldandı hanımefendi
horlanmak, aşağılanmak, tahkir edilmek, son derece mutlu oluyor
gerçekten bir köpek gibi kendisine sadık olduğundan şüphesi yoktu.
Etraf hem zifiri karanlık hem de sessizdi.
çizmelerini yalarken duyduğu lezzet hâlâ kaybolmamıştı.
"Evet, evet ben bir köpeğim" diye söylendi.
Beyni zonkluyordu âdeta.
Hanımının onu tahrik edecek mizansenler yaratacağından
emindi
Tek yapacağı bir cinayet işlemek
Kimse odan şüphe bile duymazdı.
Bir süre hiç kımıldamadan yatağın içinde kalarak
Plan yapmaya başladı
Fakat içinde garip bir tedirginlik hissetmişti. Kesinlikle
Dışarıdaki fırtınanın çıkardığı uğultudan ve camlara çarpan yağmur taneciklerinden korkmuştu
Gecenin karanlığına doğru baktı.
Olağandışı hiçbir şey göremedi.
Yıldırımlar yakın yerlere düşüyor olmalıydı...
Bu havada kimse dışarıya adım dahi atmaz diye düşündü
Sersem sersem etrafına bakındı.
Artık o gözü dönmüş serserilerden bir farkı yoktu.
Başka çaresi kalmamıştı, şimdi hücum sırası ondaydı.
Çok dikkatli olmalıydı bu defa.
Bakındı etrafa. Kimsecikleri göremedi.
Tüfeğini sıkı sıkıya kavrayarak ilerledi.
Mutlak sessizlik hâkimdi.
Evin karanlık görünümü onu korkutmuştu.
Paniğe gerek yok, diye kendi kendine telkine çalıştı..
İlk defa canından endişe etmeye başladı.
Kapıya yaklaştı. Daha da yaklaştı.
Tüfek sesinin gecenin karanlığında yankılacağını biliyordu.
Tüfeğini samanların arasına iliştirdi.
Ölümün ağırlığını hissettirmek, ölümü duyurmak istiyordu.
Bu kadar korkak olma, seni iğrenç anormal yaratık
Korkudan zangır zangır titriyordu. Güçlü olmalıyım...
Samanlıktan kör bir bıçağı eline aldı.
Ölüm sessizliği denen şey bu olmalıydı.
Kalp atışlarını hisseder gibi oldu bir an.
Şafak sökmemişti daha,
Etraf karanlıktı ama ona rağmen
Çimenlerin üzerinde yatan bir ceset gördü.
Buz kesmişti yürüyüşü bile değişmişti
Hanımın’nın bahsettiği kişiydi.
Öldürmek isteği kişi
Belki de çok geç kalmıştı. İçi cız etti
Derin bir sessizlik vardı ortada.
Yaradan hâlâ hafif hafif kan sızıyordu ama bu kadarına pek aldırmadı.
Kesik kesik hıçkırdı.
Acı gerçek beyninde yer etti.
Her an kusabilirdi.
Irzına geçmek için son hazırlıklarını yapmaya başladı.
Ne var ki kaderi böyle tecelli etmişti.
Sevinç mi yoksa üzüntü mü duyması gerektiğini hâlâ kestiremiyordu.
5.0
100% (3)