4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1124
Okunma

Sizin kuleleriniz taşlı demirli beyim
Şehrin orta yerinde
Rüzgâr değmeye korkar.
Ayacıkları üşür benim küçük yavrumun
Yine de ses etmeyiz
Bir göz oda var diye.
Benim yavrumun elleri gırnatasından güzel
O çalsın siz oynayın
Sizde göbek bizden çok.
Camımız naylonludur
Çatımız tenekeden
Yolumuz çamurludur
Yine de ses etmeyiz.
Sipalimiz yok bizim
Anlamayız faizden
Gideriz uzaklara
Kurtulursunuz bizden.
Sizin kuleleriniz taşlı demirli beyim
İstesen de yıkılmaz şehrin orta yerinde.
Boşa mazot tüketmeyin
Dozerleri sürmeyin
Bizim "kulemiz sulu"
Üflesen yıkılacak.
Fal bakar çiçek satarız
Ama insan satmayız
İnsan çiçektir beyim
Koparıp da atmayız.
Hadi metresine çelenk yaptırdın siparişle,
Ben olmasam karına nereden çiçek alırsın?
Ben bir Sulukuleli’yim, çingeneyim, romanım
Senin hikâyen var mı?
Anlat da bilelim beyim.
Gırnatam yanık öter
Dertliyim dağlar bugün
Yıkılır Sulukule
Kemanım ağlar bugün.
Yaşamak zor iş beyim
Uzak bize sipali.
Uzat elcazını da
Falcazına bakayım,
Söyleyim kaç vakte kadar
Bizden kurtulacaksınız.
Gam keder bilmez idik
Çektiğimiz çileyi
Açlığı susuzluğu
Darbukayla örterdik.
Sordum yılana kuşa ağaca dala sordum,
Sizi dağdan ormandan süren oldu mu diye.
Biz gidiyoruz beyim size kalsın bu şehir,
Bu utanç sizde kalsın bize bulaşmasın kir.
Barış Çelimli