0
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
848
Okunma

Olmaz Müdür!
Ne ürettin hiç demi?
Kime gülümsedin en son milletin tepesinde?
Kasiyer süzerken arkadan seni
Küçük çocuklar dolaşırken eteklerinde
Anlam bulmaya vakit harcadın mı söyle?
Kim üzdü diye sordun mu perişan birine?
Duvarlar arasında kapatırsın kendini
Kilitli kasalar arasında sözcükleri
Gökdelen gözlerin şimdi sadece tavanı süzer
Böylesi kahrolası hayat senide altındakileride üzer...
Hangi toplum içinde bir müdürdü lakabın,
Hangi toplum benimsedi seni okadar
Çıkartıp kürsüsüne
Beyin molekülleri eriyorken gizliden gizliden.
En iyisi olma çabanı yakıştırıyormuydun kendine?
Düzelttiğin hangi sistem var hani!
Düzelttiğin hangi kurallar?
Ne düzelttin söyle?
Yakan yanmış ütü geçmekten üzerine
Düzeyselliğin sınırını zorluyorken karabasan otelinde,
Hangi kadmin yanlışını yıktında geçtin...
Ne kolay ya öyle!
Torpille, misilleme üzerine yığınlar akıtıp
Yukarı verilen avuçlara balyoz indire indire,
Ruhu tanıtan kelimelerin kalemini kırıp,
Serserileri çekipte köşeye polislerle vururdun masumunu,
Hatasız sunucularında hata bulupta
Kendi kendine o müthiş duvarına asarsın Orhan Gencebay’ın şu sözünü
"Hatasız Kul Olmaz"
Olmaz evet!
Böylesi olmaz
Olmazlarla süründü millet
Birkaç fikri törpülemekle adam olunmaz
Sahip çık hadi bana, ona, kendine
Önce sen şasırtmalısın bizi
Allah Allah’larla biten laflarımı esirgeme!
Yutkunuyorum ciğerden,
Elde yarım bir puron tüter ezelden
Grileri geçirdin yine üzerine
Taktın en siyah çantanı kefenden
Şimdi bize muhasebeni tut yine
Ve nasıl "olmaz"larının tarifiyle uyut
Bugünde.
5.0
100% (6)