3
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
864
Okunma

ne havalar hava
ne sular su buralarda
dışarıda güneş var gibi
içimde yağmur
şehirler yalınayak
güvercinler çaresiz
bir karantina zindanında sıkılıyor boğazım
nefessizim
ihtimaller içinde yalnız
çiçeklerini çıkarırken koynundan dağlar
ben kar çiçeklerine hasretim
gözyaşı basıyorum sağaltımsız yaralarıma
beni çiçeklere götür
dağ başlarında yanan
ateş çiçeklerinde ısıtayım yüreğimi
üşüdüm
öyle serserice değil bakışlarım
nereye çarpsam hüzün
düş bozumu yaşadıklarım
unuttum bütün sokakları
mahpusluğa sığmıyor gözlerim
nasıl severim bir bilsen
içimdeki kıvrım kıvrım Eğrigöl yolunu
şimdi çağlıyordur Alara
haydi düşelim yollara
geçelim Manavgat’ı
Eksere’de bir çoban ateşinin külünü savurup gökyüzüne
Maharbaşı’nda bir avuç soğuk su serpelim yüzümüze
Kayagediği’nden bir türküyü üfleyip dağlara
düşelim obaların yoluna
beni çiçeklere götür
uçurumlarda kızaran
karanfillerinde ısıtayım yüreğimi
Mart/ 2020/ Antalya
Sıtkı Özkaya