Belki tanıyamazdım sesini duymasaydım,
O kadar yaklaşmışken, ayrılıp gidecektik.
Endamına bakıp da bir anlık durmasaydım,
Bahtımıza küserek, savrulup gidecektik.

Bazı şeyler götürmüş zaman her ikimizden,
Kopamadık yıllardır seninle mazimizden,
Buruk sevdadan başka ne kaldı elimizden?
Hiç sönmeyen ocakta kavrulup gidecektik.

Yarama tuz basarken, dişimi sıkacaktım,
Şöyle uzaktan durup, iç çekip bakacaktım,
İçin, için ağlarken, türküler yakacaktım,
Dağa çıkan yol gibi kıvrılıp gidecektik.

Nasıl muztarip olur bilsen kalbi kırıklar,
Gizlenirken sinemde o sessiz hıçkırıklar,
Fay gibi açılıyor gönlümdeki yarıklar,
Meyveli bir dal gibi eğrilip gidecektik.

Aşkımızda bulunmaz asla günahın izi,
Sorup, soruşturmadan yaktılar ikimizi,
Biraz merhamet edip, dinleselerdi bizi,
Atılan iftiradan sıyrılıp gidecektik.

Vahşi canavar gibi, nefis beklerken avı,
Hangimiz masumuz ki, atlatmadan sınavı?
Onu düzeltmek için, demir almalı tavı,
Belki de tövbe edip, doğrulup gidecektik.

Sabri Koca