6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1278
Okunma
Ezik bir gülüştür ayrılık
begonya kokusunca lirik
saksılara boyası akmış hüznün
eşyalarda kalan gize tutuklu
gezinen elleri o gün bu gün
kendine yenik
kapanır güneşin devri
gece sahiplenir düşleri
uykusuz bir bakış biçer devrik
sığamaz bir yere ayrılık delişmeni
acımasız olur her tik tak
avuç ıslak gözlü
kaçar karanlık sislere.
sevda kırağı bir avunuş
çamlara düşen beyazlık
alaca yerleri çıplak
kendinde arar kendini
bulamaz ayrılıkla dengini
gezinir göğsünün arasında
kardelen çiçeği dindirmez ateşi
tanrım ne acıdır bu
bağırsam gök yıkılır
sesim acımı kanırttırır
bileyerek bıçak tüm yüzeyini
kıskanır balta yüzümde ki hüznü
elma yarıya bölündü
arsız çocuk kırgınlık
ipsiz uçurtma boşluğu
yeniden durmadan kopar kuyruğu
gökyüzü bu gün bulutlu yontu
her aşk eksileniyle büyür
azıkla katık eder günü
içi içini yiyerek
şehirlerde üşür
yollar kırık sokak lambalı
kapanmış kapılar çaresiz
ayaz yüzden düşen uğultu
kırağı düşmüş sevdaya
hani sevmek eski bir alışkanlıktır da
ayrılık kimliksiz bir hortum mu