9
Yorum
40
Beğeni
5,0
Puan
1425
Okunma

-az gittik uz gittik evvelden Ahire
ölsek de aşktan
yaşar ağrı
sus,
seni, bana bir tek ölüm bağışlar-
ben, sana her bahar yeniden geleceğim
gönül evine yayılacak sevinç
kalbin kalbimin üzerinde alev alev titreyecek
iğde kokusunun yayıldığı mevsimde
doğanın masumiyetiyle serpileceğim yürüdüğün yollara
dört yandan saracak sıcaklığım
ben, sana her bahar mahsun geleceğim
yokuşlarına aldırmadan
ve telașesine hayatın
yüklenip maviyi
göğün gözleriyle
atacağım kendimi uçurumlardan medcezirlerine
yüzünü göstermek için geceyi bekleyen Kamer misali
atılacağım kollarına aldırmadan karanlığına
gözlerine inen kuşluk uykusunda göz kapaklarından kirpik uçlarına kadar özlemle ineceğim
Güneş doğdugunda vurup yola hasreti
öğlenle İkindi
akşamla yatsı arasında hakkaniyetiyle hatrına gömüleceğim
hatırlı acınla göğsümün dokuz boğumunda taşıyacağım seni
siyahla beyazın
ateşle suyun birbirine karıştığı
tuzla suyu ayrıştıran kudreti sorgusuz bir aşkla
iğde kokusu yayan mevsimde
sırra kadem bastığında umut
inancını yitirmemiș
yüzünü günaha dönmüş
suyun azizliğine yüz sürmüş
masalların yaşandığı bir çağda
aç kollarını
koynunda ölmeye geleceğim
sude nur haylazca
5.0
100% (23)