Üstümde kara bulut, muhtacım bir ışığa,
Gittiğim bütün yollar karanlığa çıkıyor.
Yarin gülmeyen yüzü eza olur aşığa,
Goncaların figanı yürekleri yakıyor.

Tutunmaya çalıştım sımsıcak bir hayale,
Esip geçti fırtına; ne gül kaldı, ne lale,
Yüreğimde buz tuttu sevgi denen şelale,
Yaramdan sızan kanlar ılık, ılık akıyor.

Göç vakti yaklaşıyor, kalktı dağın dumanı,
En son gemi terk etti, viran olan limanı,
Geriye çeviremem geçip giden zamanı,
Dönüp gelmeyim diye köprüleri yıkıyor.

Hava karmakarışık; yağmur yağdı yağacak,
Bulutlar çarpışınca yıldırımlar ağacak,
Yağmurun arkasında belki güneş doğacak,
Fırtınayla beraber şimşekler de çakıyor.

Senin kararsız halin farklı değil havada,
Kuşlar kanatsız uçmaz, atılsa da yuvada,
Aramamak, sormamak belki sana reva da,
Vefasız denilmesi, canımı da sıkıyor.

Etrafımda dönüyor, yaklaşmıyor yanıma,
Eziyet vermek ister sanki benim canıma,
Közü harlandırırken, bakıyor dumanıma,
Ne bırakıp gidiyor, ne yüzüme bakıyor.


Sabri Koca


Ustalara saygıyla:

böyle sevdamı olur kaynayıp da kazanda
dengi dengine gelmez tartıldıkça mizanda
yanındayken görünür olll diyarı Fizan da
kendi koluma girmez dert efkarı takıyor……..Ahmet Coşkun

*

Senin kararsız halin farklı değil havadan,
Kuşlar kanatsız uçmaz, atılsa da yuvadan.
Aramamak, sormamak belki sana sıradan,
Vefasız denilmesi, canımı da sıkıyor………….Aksakal