5
Yorum
25
Beğeni
0,0
Puan
1084
Okunma

Zamandan ve mekandan
kopmak istediğim zamanlarda
- bir girdabın ağzındaymışım gibi
hissettiğim zamanlar
ya da cehennemin en dip kapısındaymışım da
yanıyormuş gibi
volta attığım adımlar -
Hayal kurarım
Bir şiir yazarım Lelia’ya dönüşür
Lelia’nın gözleri iğde ağaçlarına
Elleriyse göğsümde ürkek kırlangıçlara
Bir koşu gidip
tüm uçurumların keskin yüzünü törpülerim
ve açarım sesini
sonu mutlu biten hikayelerin
ki biz bir sevişme ile etiketlerken geceyi
kimse intihar etmesin
Sabah olur çeşmeden kuş cıvıltıları akar
Lelia kuş cıvıltıları ile yıkadığı yüzüyle
bana günaydın der
- Lelia deli kız
fincanların dibine hep
telveden kalpler çizer -
İçindeki çocuğu öperim Lelia’nın
Kartopu savaşı başlar
Oyundan sonra aklıma gelir
kederli şiirler yazanlara ağzımı bozarım
- ağzımı çok güzel bozarım efendiler ! -
İptal edilir
ayrılığa kalkan tüm seferler
Ellerini tutarım Lelia’nın
Hayret diğer kadınların aksine
yalnızlığım çoğalmaz
Hatta dibine kadar yalnız adam
- girdabın ağzındaki ben -
yırtılır gider de
ruhum duymaz
Zamandan ve mekandan
kopmak istediğim zamanlarda
- kör bir kurşunun adresindeymişim gibi
hissettiğim zamanlar
ya da mürted ölmüşüm de
yüzüme perde perde asılmış gibi
işlediğim günahlar -
Hayal kurarım
Bir şiir yazarım
kediye dönüşür
ve bağlamamın tellerinde
mızrabın arkasından usul usul yürür
Tanrılar toplanıp gelir o vakit
- Apollon’un elinde ışıltılı bir kithara -
Apsaralar ve Moab’lı kızlar
dans eder tellerde
Yüz vermem ve iterim
elimin tersiyle sahte dünyalarını
ve Sâmirî’nin altın buzağısını
Hoşuna gider Allah’ın
ve bir Musa ile konuşur bir benimle
Tur Dağının eteklerinde
Cebimde onlarca gül ağacı
Birer gül veririm gülümseyen herkese
- yalnız olanlara iki
acısı olanlara üç tane -
Yasaklarım sonra
harflerin gözyaşı gibi dizilmesini satırlara
Yasaklarım
hüzün ritmiyle konuşmayı da
Rüzgara tembih ederim
Uğultusu sokağımdan geçmek isterse
ayak uçlarına basarak geçsin
Uykumuzu bozmasın
Lelia’nın ve benim
Sen de hayal kur
Sevdiklerin mesela
ölmüyormuş
Oturup masalsı bir ağacın dalına
seni izliyormuş
Ya da
adını yasladığın dudakların tadı
baştan ayrılık kokmuyormuş
Kalbini hep kelebekler
ipek ipek öpüyormuş ...
Özgür SARAÇ/Râzı
07012020Denizli