Sen güzel kadındın
Belki cennette kanatlarım olmaz diye
kelebeklere dokunmazdın
Azrail’i unuttuğun vakitlere denk geldiğinde
eğlenceliydin
Dudaklarıma yetişmek için uğraşırken
ne güzel terlerdin

Sen güzel kadındın
İz kalır korkusuyla
boynunun kenarına dikenli tel gibi
parmaklarını dizerdin
Unutmadım
ne kadar uzun sürmüştü
tenimde kör bıçak gibi gezmemeyi
öğrenişi ellerinin

Sen güzel kadındın
Beni soru işareti gibi
cümle sonlarında bekletmezdin
Martılara sır vermeyi severdin
verme derdim satarlar sırlarını
bir lokma simide
bir avuç köpüğe
Dinlemezdin

………..

Hatırlıyor musun
bırak kim binerse binsin demiştim o otobüse
sen uğurlanmış bir isim olarak kalma
avuç içlerimde
Beni Yakup’un Yusufsuz gözleri gibi demiştim
karanlıkta bırakma
Süleyman değilim ben
uzaktan gelecek haberlerin için
konuşamam kuşlarla
Semazen de değilim
döne döne unutamam seni
Tanrı aşkıyla

Ah şu kağıt kalem kadar olamayışımız
Sevişirler darılırlar da
hiçbir zaman
ellerini bavula uzatmayı
getirmezler akıllarına

……….

Bu hayatta ben
üç yerde olmak istememiştim hiç
Parantez içinde
Adı çıkmış bir evin kapısında
ve sensizliğin kıyısında
Kader işte neler yazıyor insanın alnına

Senden sonra kimseye merhaba demek istemedim
Takım elbiselerim gibi toz bezlerim gibi keşke
sensiz yanımı dolaplara sensiz yanımı çekmecelere ah
koyup unutabilseydim
Kırışık gömleğim izin vermedi biliyor muydun
unutmama sensizliği
ve trafolara yazdığım sloganlarım
Sensiz bir adamım
Sensiz bir adamım

Gittim barbut oynadım
her gün oynadım ihale batak king…
Ve hep yenildim
her gün yenildim bilerek yenildim
ki sancımın yeri değişsin
Adımı yazdım kare bulmacaların
resimdeki sanatçı kutularına
Mezar taşlarını okudum
kendi bedenim varmış gibi toprağın altında
Hatırlamıyorum
kaç kadının –para gibi- sütyenine sıkıştırıldım
senden sonra
Hatırlamıyorum haritadaki yerine şehrinin
kaç defa beddua ettim

…………..

Daldırsam şimdi içime ellerimi
açtığın kaç yara izine denk gelir biliyor musun
-boş ver kaç olursa olsun-
Burada takvimler hep haziranın yirmi yedisi
ve ben buna alışamadım -itiraf ediyorum-
ve sensiz çok yorgunum



Özgür SARAÇ / Râzı