Kuşların kayıp ülkesinde
uzun bir yol dört kanat çarpıntısı
nefesinde yedi dağ kokusu
bulutlar arası rüzgar ol Eirene

ve yaşamak toprak ağırlığında
buğday başagı toplayan karıncalar gibi
gamzelerinden sürüklenen
gözlerine kaçan bir dolu şiirle
kendine gök yüzü çizen kadınları sevmeli


Su içerken kendi gözyaşlarında izafi bir nehir
eski masal anlatıcısı kum getir güneş yoksa
şimdi yağmurla ısınan bir resim çiz
burası babile açılan kuzey kapısı
sokağınıza sığınan pencre
kagıt çocuklar cenderesi
kuşların tanrısıyla aynı mevsimde ölen
kaburgalarına saklayıp peygamber cesetlerini
beynindeki uçurumun öznesine bölünen
Eirene
bakır eldivenle göm
recm’i ricat
karanlık
orda kimse var mııııııı
ayaklarının altındaki ur
Burası iç, içimizin patlayan irin kutsallıgında’ dur

Dur maskesini çıkarsın şeytan
henüz üç dolara çıkmadı kapalı zarf usülü-
çocuk gelinler işportası
henüz çıktı dört tabut siyanürlü bir kapıdan
Dokuz bıçak yarasıyla henüz ölmedi Emine’ sesini duyan var mıııııııı


Habil Kabil derken kapısı açık unutulmuş Babil
gözlerine kum dolan mumyalar dolaşıyor içimizde
kendi gölgesini yiyen akrepler dolaşıyor içimizde
içimiz de bilip sustuğumuz acılar dolaşıyor’ sesimi duyan var mıııııı


Digerinin yarasına aglamayı öğren Eirene
hani her harfin kapı komşusu- dışımıza çekilen kalın çizgilere
üç ağaç kederiyle uzat dallarını parmaksız iki el gibi
ağaçlarda kardeşlerimiz sayılır yangınları saymazsak
suyu emziren çocuklardık biz - SU ÇÜRÜMEDEN ÖNCE

........




( Eirene barış tanrıçası )
CC_