1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1012
Okunma
Sizce de gelmedi mi vakit
Odadan cereyan edip savrulan kağıtlarımın üzerinden aylar geçmedi mi?
Yüzüme vura vura kesilmedi mi ellerimdeki bu ten
Kısık kısık
Sızlak sızlak acı çekmedim mi ben bu yağmurlar altında
Hasretim bir anne sevgisi gençler!
Ben on sekiz yaşındayım bu neyin seslenmesi?
Hoyrat poyrazda kumlara kapatmıştım göz kapaklarımı
Birden acı olup düştü yüreğime pıt diyen
Yeter mi gözyaşım?
Bak yoruldum
Dur gelme canım acıyor
Okşanan saç telleri yolununca
Bela okurmuydu?
Belaya, okşanmış el dokunur muydu?
Hayatımdaki en güzel koku
Buram buram mavi dolu akdeniz oldu
Gece iki üç kumsallardaki köpekler
Onlarda yalnız kalmış
Bir kaç saç teli arardı
Ay ve kızılca ölü balıklar
Bir gelir bir gider ayaklarımın altından
Ne de huzurluydun sen öyle
Saç okşar gibi
Yavrusunu arayan bir yengeçte var sanki
Kıskacı yorulmuş
Benim gözlerim gibi
Acı ve öfkeden
Şimdi bitkin savrulur durur
Ben senelere
O uçsuz bucaksız mavilikte
Dünya adaleti bu
Geri dönmek zorunda olduğum bir kapı var
Yüzüne baktıkça ne olur diye anlattığım;
şiirler şarkılar çocukluğum...
Parmak uçlarımdan aktı gitti hayallerim
Anne bana kalkmayı öğret
Sevmeyi sevilmeyi
Başarabileceğimi hatırlat
"Dene deneye eş olur dene bir kaşık aş olur" demeyi
Yalnız olmuyor hiç bir şey
Her şeyi atıyorum ben kalbimden
Vicdanda aşla eş olurmu anne
İçinden çıkamıyorum anne
Ne olur öğretsene
Beni sevsen değil mi artık
Cenin günümden beri ellerim bacaklarımda bağlaşık
Ben her ay dolunay olduğunda ağlıyorum sevgisiz küçüklüğüme
Beni sev
Bana seni seviyorum de
Mavilikte kaybolursam
Çok geç olur
Yâr gelir severse...
5.0
100% (3)