içimde rengi değişir kaç bahar mevsiminin
yağmuru olmayan bulutlar dökülür birer birer
düşen meğer kuru bir aşk imiş
meğer külü savrulan beyhude bir sevda ...


içimde bir sahra,
içimde bir kum fırtınası
deli divane geceler
içimde leyla ufkundan uyanan yeni bir şafağın ışıkları
bir yol bulmuş akarlar içimde ki dehlizlere




içimde kırmızı bir gölge serinliği
bazen bir tufan güneşi içimde
bazen göğün arşına yükselen bir ay
düşer içimde ki mahzenlere


içimde mavi bir gül büyür
sönmüş,pörsümüş dikenleri
bazen yüreğime neşter gibi dokunur
bir ok gibi saplanır ...



içimden bazen günbatımları gelip geçer
içimde ki bir şehre doğrudan uğramadan
yürür giderler arka sokaklarından ağır aksak


*

içim bu gün eylül
içimden bir tren kalkar
alıp götürür içinden kırmızı karanfilleri
içinde yıldızlı birkaç gece
içinde yalan olmuş bir kaç cümle
içinde bir kaç şiir

içimin el etek çekilmiş beldelerinde kirlenir gökyüzü
içimden bir yerlere yıldırımlar düşer
vurulur düşler
bir hayal olur içimde


kaldırımlarda birkaç ayak sesi
içimde bir hüzün serpintisi taşar köpürür
uzak bir yerlerinde birileri ağlar içimin


içimde bir his
çığlık çığlığa söyler ağıtını
figan feryat...
bir sevda daha gömülür içime


redfer