(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
"kolay teslim etmiyorlar yeşilini yıkıma kolay teslim olmayan insanlar gibi"
Merhaba Nazik Hocam! Şiirinizi okuyunca, daha önce bitkileri anlatan adını hatırlayamadığım kitap içinde kısa bir yolculuğa çıktım. Söğüt ağacının, yapacakları bir canlı tarafından yenmeye başlayınca tanin ürettiğini, yakın çevresine de ki ağaçlara da haber verdiğini hatırladım Ayrıca kış günü soğuk, karlı ve donlu havada ağaçlarının kendini korumak için, toprak ve hava İle ilişkisini kestiğini okuyunca şaşkınlıktan dilim tutulmuştu. Bilirsiniz, hayvanlar hep gezerek otlar ya da yayılır. Otlarında kendini korumak için tanin salgıladığını, Okuduğumda çözdüm hayvanların gezerek yayılmalarının sebebini. Daniel Chamovitz’de Bitkilerin Bildikleri diye bir kitap yazmış. 1 Bitkilerin -Gördükleri - Kokladıkları -Hissettikleri -Duydukları -Konumlarına Dair Bildikleri -Ve Hatırladıklarından söz ediyor. Beni bitkiler dünyasında yolculuğa çıkartan şiir harikaydı. Yürekten kutlarım. Saygılarımla.
Ben de ağaçlarla ilgili bilgiler edinince, bir kaç gündür düşünüyordum. Aslında içimde gezinen şiiri daha güzel. Ağaçların insanca öyle güzel özellikleri var ki. Bir yaprak sevgiyi hissettiği zaman günlerce yaşayabiliyor. Ağaçlar biz konuşunca bizi anlıyor. Köklerindeki suyu diğer ağaçlarla paylaşıyor. Evdeki çiçeklerimi sulayıp on beş gün evden gittim. Geldiğimde değişen pek bir şey yoktu. Oysa şu sıcaklarda onları her gün suluyordum.
Uzattım galiba bu kadar yeter. Anlamı yorumunuza gönülden teşekkürler.
Ben de ağaçlarla ilgili bilgiler edinince, bir kaç gündür düşünüyordum. Aslında içimde gezinen şiiri daha güzel. Ağaçların insanca öyle güzel özellikleri var ki. Bir yaprak sevgiyi hissettiği zaman günlerce yaşayabiliyor. Ağaçlar biz konuşunca bizi anlıyor. Köklerindeki suyu diğer ağaçlarla paylaşıyor. Evdeki çiçeklerimi sulayıp on beş gün evden gittim. Geldiğimde değişen pek bir şey yoktu. Oysa şu sıcaklarda onları her gün suluyordum.
Uzattım galiba bu kadar yeter. Anlamı yorumunuza gönülden teşekkürler.
Bu sene de erken uyandı ağaçlar Uyuyan insanlara örnek olmak için Üşüyüp donmaktan korkmadılar, Kader kısmet - hesabı yapmadılar, Dallarında özgürlüğün nihavent şarkılarını Söyleyerek donandı, çiçeklerini açtılar, Dahil oldukları tabiata meydan okuyarak Gereksiz açılım - saçılım yanılgısına düşmeden Sadece ağaçlık misyonunun gereğini yaptılar.
“Donup üşümekten bizlere ne” dercesine; “bizlerde pay sahibiyiz yaşam süreçlerinden örnek olup rollerimizi oynayacağız... Miskinliği ve tutsaklığı seçen insana Uyku zamanın çoktan bittiğini anlatacağız.
Bizlere komut veren ilahi güç: Daha doğmadan tembihlemedi mi insanı! Yaşam için cesaretin ve çalışmanın, Mutlu olmak için özgürlüğü aramanın, Bütün bunları bulmak için de; Doğru , dürüst ve cesur olmanın İnsan için kaçınılmaz şart olduğunu söylemedi mi” Dediler.
“Hiç mi bizlerden ders almadınız!... Fırtınalar üstümüze eser de, Tomurcuklarımız, güzel çiçeklerimiz Solar diye, üzülmedik, korkmadık! Gücümüzü ve tohumlarımızı Bedenlerimizde hep saklı tutarız Bu sene olmaz ise, bir sonrakine Yine böyle donanır çiçeklerimizi açarız.”
Şu ağacın dediklerine bak; Bir de nerde bir kuytuluk bulsa Orada uyuyan insanın aymazlığına, “Ağaçtır, odundur” deyip yaktığımız Nesnelerin verdikleri derse bak.... Zaman ve süreçler hiç korkutmuyor onları Cesaret ve işlevler hiç aksatılmamalı İnsanda bilip öğrenmeli ve de hiç unutmamalı, Her nesne ve ağaçlar gibi Mutlak bir misyonu ve sorumluluğu olduğunu. Kemal Polat 27. O2.2013 ------------------------------------------------------------ Doğum gününüz kutlu olsun. Sağlık ve mutluluklar içinde daha nice yıllara esenlikle. K.polat
Ağaçlar !... Onlar kadar olamıyorlar Kimi kafalar Gün geçtikçe büyür oysa ki ağaçlar Üstelik ormandayken koşmuyorlar Antreman yapmıyorlar Öylece durup duruyorlar… *** Bol bol koşup tıkındıkları halde bizim bazı insanlar Bir ağaçlar kadar bile büyüyemiyorlar Bedenleri en ve boy olarak artmasına rağmen Kafalarınıniçleri küçücük kalıyorlar Ve istedikleri kadar yaşlansalar da Yani o malum kafaya malik olanlar Özellikle de içlerin de ki en elzem organlar Hiç mi hiç büyümüyorlar Hep aynı kalıyorlar Bedenleri büyüdükçe kafa içleri inadına küçülüyorlar.. *** Buna karşın öylemi acaba Bir ulu ağacın altı Sıcak yükseldiğin de arşın ta en başına Bin kişinin ruhu serinliyor hep aynı an da O zaman baltalar da Nankör kafalarca Hemencecik zula İşine öyle geliyor bu nasıl bir insanlıksa… *** Demiş ki, Merhum şair Oktay Rıfat Bir şiirinin iki satırın da; “Ağaçlar gölgesini esirgemez Benzemezler insan dostlarıma…” Hasılı görülüyor ki ağaçlar insana hep hizmet yolunda Bütün bunlara karşın insanlar ise, Ağaçların kökünün kuruması pahasına İnim inim inlete inlete gövdelerini sarılıyor baltaya Maden arıyorlar ağaçların altın da İnsanları suça teşvik edecek malzeme arıyorlar Bence işin en kestirme olan doğrusu da… *** Duyarlı yüreğinizi kutlarım !!!...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.