0
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
655
Okunma
her şey o anda başlıyordu
rüyanın kapısı açıldıkça unutulan eski hatıralar
acısı alınmış vakitlere yol alıp
tarlada küçülen oyunlara doluyordu
yeşil vadilerin tanrısına sordum
uyuyor muydu
yağmur yağarken pencerelerin heyecanı
bir de üzülüyormuş gibi üşüyen
kimsesiz gölgelerin alıp başını çekilmesi
dedim ya
bir dudağın kımıldanışı kadar
küçük bir zaman aralığında yaşıyordu anlam
ne bir yüzü vardı aynaların
ne de bir tekrarı kirli pişmanlığımızın
söz veriyor başını kaldırıp bakmayacağına
ama nafile
eğimli su boşluklarında korkutucu yansımalar
içimize dolan arzuyu tükürüyor
yatay ve sesiz sızısı dindi nehirlerin
çok karabasanlı yaygaraları da bitti
beyaz köpükler çekilip karışınca eski suya
her şey o anda yeniden başlıyordu.