0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
557
Okunma
Gece gündüz fark etmeksizin yürüyorum
Sokaklar alışkanlığım, karakterim, kaderim olmuş
Bazen elimdeki fener de yetmiyor önümü görmeye
Hatırlamak istemeyeceğim her şeyi hatırlıyorum bir an
Fenerin ışığı birkaç adımdan öteye gitmiyor
Yürürken yorulmadığım kadar düşünürken yoruluyorum
Sen rahat rahat köşende çayını içip otururken
Yavaş yavaş sebebim oluyorsun fark etmeden
Ne yürümekten gocunurum ne de çare ararım
Ben böyle hesaplaşmaları severim, tabiatım bu
Çevremdekilerin deli dediği kadar varım
Ben hep kendim oldum, soruyorum, sana ne oldu?
Fenerin ışığı tükenirken umutlarımla eş zamanlı
Bir hareketlenme oldu, yürek yine seni andı
Yetmiş yıllık söğüt ağacının önünde durdum birden
Hatırladım, anılar arasında bu ağaç da vardı
Sarıldım ağaca sana sarılmadığım kadar
Reçine kokusunu parfümün saydım, çektim içime
Yerdeki izmaritleri topladım teker teker
Kirlenmesine göz yummadım bir hatıranın daha
İyi yapmış mıyım bilmem, bilmek de istemem
Bilinmezliğimize yakışmaz çünkü, bilmeyeyim boş ver
5.0
100% (3)