dişlerini özgür bırak dudaklarını
yık sığınma evini gri köpeklerin
kopan parçalanmışlar diyet


bak ali bu kırmızı
adı yarım elma
turuncunun turunçgillere öz geçmişinde alevden devler
üveysi davranımlar sergileme donup kalmalara
çiçeklerine kırağı giyinen can erikler aslı
ademden gelmelerimizin


gelişimsel hipnozlara dönemlenen ağrı
güneş onun saçlarına eridiğinde acil
o üveyik kanatlarına takar şimdi ay çitletenleri
sürü et çiğneyen mahalle ağzı
düşer gecenin tetikçi basenlerinden
kumrulu bir hikayeye evrimleşir aç kıyının gırtlağından
metaline eğim verdiğin zaman
su toprağa yıkanıyor kedilerimiz zincirsiz


kaç yarının aklı atlastan bulut
kara tahtalar yasallaşır anlatmayın denizleri durun
tebeşirler üretken akıma terli depresyon
silgilere sevgi sözcüksüz e postalar atın
ellerini sözlerini öperken utanırım
sonra ganime öğretmenimin