bu berbat ellerimizi maviliklere süreceğiz,
oraları da batıracağımızı biliyorsun
bir diş ağrısı gibi birbirimizi yokluyoruz
hangimiz önce çürüyüp düşerse
bir şeylerden kurtulmanın umudu ,
aklını geçen sene kaybetmiş balerin için
hala diri ve ikram edilebilir gibi durunca
aniden dökülen mürekkep balıkları
üst baş batmış annenin sana yeni aldığı
karaciğer lekelenmiş,
doktorun kapısına bırakılmış kirli sepeti,
şu an hiç bir ameliyat müsait değil başarısız geçmek için,
mecburen asgarisi yatırılmış bir beden
eğitilmiş köpeklerin yüksek lisans sevdasında
unutuyorsun
çürüyüp düşen diş
aslında hafifletir ağzı
çiğnemek diyorsun
ayakla da olur anlamıyorsun
oğlunun karnesinin hepsinin beş olmasına
inanmayan babaya
kanıt olsun
diye öğretmeninin cesedeni getiren çocuk gibi anlamıyorsun
birbirimizin çürükleri iyileşiyor bu mevsim
biz uzaklara bakıyoruz
mevsim normalleri gereği fazla sıcak
buralarda klima olmadan birbirimizi çürütemeyiz
şimdi çıkıp ağlamak için kim
gölgelik arayacak,
bu berbat ellerimizi motorlara süreceğiz,
söylesene sevgilim
sana nasıl yalan söylerim bu yağlı ellerle
gitme.