3
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1087
Okunma
"bu şiirde uyum yasalarına rastlamayacaksınız, uyumsuzdur"
bir gece çık gel
bana, kar kuşlarının masalını anlat
radyo rengi yalnızlığımı sil buğulu camdan.
hüznüm büyük, voltalar kısa
ve
fikrim kara çalınmış bir yumruk gibi bölüyor kalbimi
Lavaboya döktüğün çay gibi şehrin pisliğine karışıyor sesim.
Ses/s-izim
Bugün yine başımdan aşağı sen döküyorum.
Sen konuşuyorum duvarlara
Çizgili pijamalara senden bahsediyorum
Adını veriyorum geçtiğim bütün sokaklara.
Bütün imla kurallarına seni anlatıyorum.
Türkçe’ye senin öneminden bahsediyorum.
Seni benimsiyor bütün cümlede anlam soruları
Senli oluyor herşey.
Bir isim arıyorum sana, bulamıyorum.
Allah’ın ayetinde bile geçiyorsun
Öyle güzel geçiyorsun ki
Bütün sokaklar sana çıkıyor.
Kamu düzeni seni konuşuyor yağmacıların tam ortasına.
Bir kuş tüfekle vuruluyor, kuşlara seni anlatıyorum.
Özgürlük ölüyor.
Ey bana aşkın nasıl üşüdüğünü anlatan kadın
Beynimden başladım kemirmeye
Yapraksız bir ağacı nasıl öpemiyorsa son bahar
Bende seni öpemiyorum... Seni
Öpsem
Yosun tutar istasyonlar
Kimse dönmez geriye
Asmalı bir avluda kendini asar cüzzamlı bütün acılar.
Ben Yine seni seveceğim
Sen bilmezlikten gel olurmu
Bıkkın bir rahibin nefsini terbiye etmek için masadan aç kalkması kadar güzeldin
Evet çok hızlı geçiyoruz bu analitik çağdan
Elimizde demir makaslarla kesiyoruz atların nalını
Daha yavaş koşmak için belki de
Bir daha mı gelseydik dünyaya
Senle ben
Bir bir neşter ağzında, gerzek bir jinekoloğun çantasında.
Kesseydik hayatı en mahrem yerinden...
Şimdi çok güzelsin biliyormusun
Dudakların bazen bir ah Muhsin Ünlü şiiri kadar rahmani
Öpsem seni kıyasla yer tutmaz bilirim ama
Şırnak ta bir yaylada karlar erir belki
Ben seni seveceğim
Bu benim lüksüm
Sen yine bilmezlikten gel olur mu
Şimdi anlıyorum seni matematikte gizli bir rakamdın
X diye bildi elin çocukları seni
Ben ise çok daha fazlasını bilirdim matematik bilmediğim halde.
Coğrafi keşiflerde gözlerini güneş sanıp kalbine sığınmıştım.
Çöldeyim...
Başka bir yer değil biliyorum.
Bir kemanın yırtık teli, bir piyanonun kırık dişi kadar ezgisizim.
Sen bunu hayal edemezsin biliyorum
Ben kara delikleri bile görüyorum
Hatta incecik ayaklarını karnına çekip.
Başını memene eğdiğini bile hayal ettim
Ben Yine seni seveceğim
Sen bilmezlikten gel olur mu
Kör bir kuyuda Yusuf olamam belki ama çok güzel Yakup olurum.
Ben Yakup’um. Okadar ağladım ki artık harfleri uzaktan seçemiyorum
Ama hala seni çok yakın seviyorum
Suya benziyorsun sensiz nefesim daralıyor, sana ne yazsam siliniyor.
Ben hiç elini tutmadım ama her şiir durağında öperdim seni
Dudakların kırışırdı gazete kağıdı gibi
Ben kederimi sarardım.
Birde zafer çığlıkları atar dudaklarım o an
Sen buna şiir derdin ben sen derdim.
Ben seni seveceğim yine
Sen bilmezlikten gel olur mu
Ne yağmur anlıyor beni ne çamur...
Ne çiçek anlıyor beni ne sonbahar
Sokaklarda kuş ölüleri birikiyor
ruhuma soruyorum
Muhtemelen senden başka yazacak bir şeyim yok
Her gece
Önce sen vuruyorsun beni sonra ben...
Bu nasıl bir lanet ki
Ne sen ölüyorsun ne de ben...
Ben Yine seni seveceğim
Sen bilmezlikten gel olur mu
Şimdi saçların baharı erteliyor bir başka mevsime
Ellerin badem çiçekleri gibi kokuyor
Ben hiç koklamadım ama öyle kokuyor.
Ben ise aynıyım
Hala biraz İsa’yım, Meryemin kederli gözlerinde
Ruhum bedenimde çarmıha gerilmiş.
Hala bütün Yaş problemlerinde acıyla yaşıtım
Ellerimle ördüğüm zindanıma dolan hasretini, avuçların niyetine soluyorum Ciğerlerime
Kaç asır geçti bilmiyorum
Nefesim karışmıyor şehrin kalabalığına
Nefesim sadece sende yankılanıyor
Meleye Ciziri oluyorum aşk sokağında
Herkes bende gayboluyor
Ben gözlerinde buluyorum kendimi
Gözlerin ki buğday bağışlar aç kuşlara
Yani ben Yine seni seveceğim
Sen bilmezlikten gel olur mu
Şimdi seni sevmek cezaevinde uykusuz bir koğuştur.
Birazdan gardiyan tekmesiyle doğrulacak hüznüm.
Yine aklımdan sen geçeceksin çokça usulsüz
Hücrende yatacağım günlerce katıksız.
"sana uzanmayan ellerim yok hükmündedir" demişmiydi bir şair.
sana uzanmayan ellerim yok hükmündedir
Pynst.
5.0
100% (11)