12
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
1155
Okunma

’Bir bulut kaynıyor temmuz göğünden
gözümüzde ‘’yağmur dindi’’yangınsa daha…’’
(H.Ergülen)
‘
İri bir yas’ın muadili gök ışığı
Pervazına tüneyen miskinliğin de dik alası
Şiir olmaya özenen kelimler:
Kul hakkı yenmese de kül hakkı
Doğaçlama sitemler
Aslında bir şehrin içinde şiir;
Bir şiirin içinde adam
Bir adam’ın da içinde hüzün.
Göğün kırsalında bir ikindi vakti
Saçlara yağan güneşin beşikte uyutulmuşluğunun
Ninnisi.
Ezkaza âşık olup da düştüm mü şiirin diline
Bir batında doğar hüzün ve gece
Esrikli aklında kalemin
Huda tek tanığı da sefaletimin
Hıçkırıklara dizdim ben kelimeleri
Pışpışladım da noktasına virgülüne
Dokunmadan, sulh bildim geceyi
Lanetini öteleyen bir araz
Mevsim yaz olsa ne yazar?
Ne yazar da kalem
Azılır mı acılar azar azar?
Muhatabı yok şiirin
Dilimde yara içimde yama
Göğümde kat çıktığım günü birlik rüyalarım
Şimdisini unutup da Şems’in hatırına sevdim dedim mi?
Dedim işte denmedik ne mi kaldı geriye?
Az biraz sabret, azizim
Aymazlığında sırtımdaki hırkanın
Üşüdüğüm şu Temmuz gecesinde
Saf tuttuğum safiyetime mersiyeler dizdiğim
Bir kâbusun karanlık safıdır matemim
Azımsanmayacak bir acıdır bu
Vurgun yediğime de bakma hani
Seyrüseferinde ömrün usulca yüreğimi
Mesken tutmuş dualarım
Ne suare ne de saklı bir surette benim yalnızlığım
Hepi topu tek heceden türeyen bir isim benimki
Gülmeyi sanma ki ben istemedim
Yaşadığım kadar yastığım
Bir mertebedir aşkın kudreti
Gözüm kulağım kapıda,
Mutluluğu andığım…
Dostlardan inciler...
adımlarımı sıkılaştırıp
kaçıyorum zamandan
bütün kapılar açık
kendi meçhulüne
bulutlara asıldım
dumanlı bakışlarından
şair ceketli çocuk gibi
duygularımın izinde...(Değerli Ahmet Kara hocama teşekkürlerimle...)
5.0
100% (19)