0
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
568
Okunma
hiç bir şey bilmeden yürüyormuş gibi
karanlığını geçiyoruz gecenin
ellerini sağa sola sarkıtanlar için
yıllanmış şarkılar çalıyor rüzgar
belirip duruyor iki de bir yakamozlar
ruhu suda çalkalanan gözlerini saçlarıma sıçratıp
yeni günler yaratan yaşama sevinçlerini
durdurup ağaçların altında uyumak istiyorum
neredesin ve kimsin diye soran yolculara
bu güzel dağların rengarenk çiçeklerini sevmek için
ne var ne yok vazgeçmiştik kendimizden
aşağısı küçük su yorgunu istiridyeler
yukarısı beyaz bulut salkım saçak
ve yalvarıp bir adım daha gelmek için yanına
dans edip rüyaların üstünde yürüyorduk
sen mavimsi ve iyimser
ben karamsar karanlığa gülümseyip duruyordum
her şeyi unuttuğumu anladım
unuttum şarkıcıların sevinçli sarkaçlarını
artık ümitsiz ve biçare
hüzünlü bulutlarla dönüyorum
eski yağmurların beni sevme ihtimaline.