5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1141
Okunma
Senin olmadığın rüyalarda
Bir şehir ağlıyordu, ben susuyordum.
Boynumu büküyordu hasretin.
Düşler denizinden bir avuç damla düşüyordu.
Gözlerimin anaforuna
Ben ıslanıyordum sana her baktığımda
Ukdesiz bir hayatın göğe çalan mavisinde
Kanadından asılı geleceğe
İsyan ederken yüreğim.
Yıldızların ışıkları
Sönüyordu bir bir.
Şehrin serseri akşamlarında
Bir çınarın soylu gölgesinde
Demlenirken bir çayın buğusu
Karanlığa alışkın umutların
Siyah renginde dona kalır çığlıklarım
Şafağın kızıl öykülerinde
Asılan korkularım kâbusundan uyanırken
Ben gözlerimde gözlerinin rengini arıyorum
Aşk tedavülden kalkarken
Ömrün akşamı çöktü ufuklara
Vakit kaybedilmiş anın susan demidir.
Şimdi denizlere siyah yakışır
Asırların şerhini koyan
Müptela yalnızlığıma
Gökyüzünün bakır tonu hakim
Mavi hayaller eski bir sinemanın
Gece seanslarında kaldı
Hiç üşümediğim darağacı hüzünlerinde
Titriyorum şimdi
Mülteci yalnızlıklarda bana ellerini uzat yar
Ellerim ki yokluğun kadar soğuk.
Bir mektubun satır aralarında
Sıkışan özlemlerim
Yağmur yağsa bu sabah
Bulutlar ıslanırdı dağlardan önce
Urganlar ki ölümden soğuk ölümden ince
Şimdi geleceğime pusu kuran korkuların
Son dönemecinde,
Aşkın uysal telaşlarındayım.
Zaman sevdanın ölümüne tanıklık ederken
Ben kavgalardayım uykunun tutuklandığı gecelerde
Gül kadar esirim
Yaprağın gazel rengine
Adına ithaf şiirlerde yar ben vurgunum ismine
17 06 2008
Hüseyin Özbay