Bir yudum çay, bir lokma ekmek geçmiyor boğazımdan
Öyle kederlerle doluyum ki anlatamam
Ya da hangi birini anlatayım sana sevgilim
Dünya karanlık, güneşin doğduğuna inancım yitik
Gökyüzü desen; maviliğine gri bulutlar dolanmış
Sel, lodos, fırtına her yan; taşar denizler
Mutsuzluğun kitabı yazılır baktıkça hayatın içine...


İyi ki sen varsın kalbimde çivisi çıkmış dünyaya inat
Teselli buluyorum seninle bir kaç kelâma
Yitik sevgiyi sende buldum ben yalnızlığımda
Bir bakışın, dudaklarından çıkan ince fısıltıların
Yazdığın şiirlerin hayat verirken bana
Unuturum sol yanıma düşen hasretinin acılarını
Yer ve gök arasında dalgalanan saçların mavi deniz gibi...


Sarılsam ince beline, dokunsam kehribar dudaklarına
Siyah güllerin asaletini taç yapıp taksam başına
Elimde ney, usul usul üflesem duygularına
Çok çektirdi kader bize, unutup gitsek kara yazgıları
Yepyeni bir hayatı cennete çevirsek aşkın ölmezliğinde
Kırlangıçların naif katlarına yazsak sevdamızı
Uçup gitsek Tanrı dağlarının ardındaki Ötüken yurduna!..


Zafer Direniş
…

14 Haziran 2019 Cuma 11:45 KARABULUT