.......................................................................................Bu ayrılık yüz yıla bedel oldu!
Mehtabı izlerken temmuz akşamları
Seni düşlerim Lahey rıhtımında
Gelip geçen mavi atlaslı yelkenliler
Selâm verip giderken uzaklara
İçlerinde sanki sen varmışcasına
El sallarım sevdana düşen gözyaşlarımla...

Gemilerden önce umutlarımı yaktım
Biliyorum, unutulduğumun farkındayım
Ne mektubun, ne haber saldın
Hiç bir zaman gelmeyeceksin
Gözlerimdeki yaşı, kalbimdeki sancıları
Asla durdurmayacaksın vefasızım!..

Islık çalarak yürüyorum Lahey sahilinde
Çilingir sofrası kurmuş Peter
’’Bir kadeh de sen al, belki unutursun?!’’
Başı sallayıp geçip gittim yanından
Okyanus’un ılık esintileri
Sarhoş etmeye yetti adımlarken sahili...

Issızlığın ortasında yıldızlarla konuştum
Ülkeme dönerek baktım
Ulu bayrak gibi savuluyordu saçların
Bana gülümserken içim geçti
Kehribar dudağına buseler bıraktım
Sonra ’’elveda’’ bile demeden uzaklaştın
Ben seni çok sevmiştim, neden gittin
Mavinin en güzeli yârim?!..

Zafer Direniş
...