12
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
933
Okunma

Öykündüğüm kadar özümle muhalif düşüyorum ve ısrarlı bir yalnızlığın küpeştesinde yorgun bir rüzgârım.
İçimin mavisinde örtündüğüm doğam
Gözlerimde biriken özlem yanlısıyım
Kıyımdaki haşmetli sözcüklerin
Yalın ayak sessizliğine vakıf
Karınca adımlarla örtüşen yavaşlığın da Tanrısı adeta
Körelen yetilerim
Azımsanan göğün kavşağında
Bir yetim düzmeceyim.
Kanıksamaksa yarını
Öncesinde yerle yeksan
Bir azınlık bekçisiyim
Sıfatsız kayıp özneme özlem yüklesem ne kelime
Sakıncalı bir sanrıyı öğütsem kime ne?
Ölümle tokalaşsam aciz adımlarımda
Ad’ımdan yoksun kimliğin de iri taneleri.
Martavalın kehanetinde durağan sabrıma
Yüklendiğim sözcükler pasajında alabildiğine
Haşmetli ve sancılı…
Kelamın dinginliğine hasretim
Ömrün uzantısı bilumum karede
Örtündüğüme delalet kırık hecelerim
Kayıp giderken altımdan mermer zemin
Hiç olmadığım kadar de eminim hiçliğimden.
Hiçsizliğin bir engebe olduğu
Ketum gölgelerin tümüne ihanet
Etmekle mealim arasında içimini mutluluğun
Bir ömür ertelediğim
Ve bilmesem de kim için…
5.0
100% (13)