9
Yorum
35
Beğeni
5,0
Puan
1390
Okunma

Yaratıldığın yerdi güneş
toprağın Ay simyası
ve sen çöl rüzgarı
Ey Nile mumyalanmış Sultan
beyaz bileklerindeki yara
avuç içime damlayan kan
invasion
toplu kıyım
tapınmanın tövbesi
unutulmuşluğum
Sen şiirin kayıp ülkesi
her acıya muzdarip
kutsanmış dinim
Ve ortasında bir kitabın
gizlenmiş bir sevdanın
masalım
anın kırılan ve tüm zamanların
izanın ve izafi
tüm rahmanların
tanrıça suretinde
sen
ifşa edimiş kelam
Mührü sökülmüş günahım
yıkılan türbem bozulan tövbem
iç’ime içe çöken ceset, cürümüm
elim, evim, evrimim
Ezberimden damlayan
somut kurgum
bir kalbin magduru kurşunum
Anakaram Ankaram kayıp coğrafyam
en güzel sevabım en cahil duam
Ben değildim
bir cezve de telve
ve annen senin
iki gözün
ve taşın rahminde
öyle çıplak
öyle yetim
Seni en çok sen ağlarken sevdim
en çok sen ağlarken özledim
en çok sen ağlarken öldüm
cahillik işte
Son bir şarkılık sesinde özlenen
yedi oktav
sekiz dakika
sesiz bir ölüm gibi
durma orda
bir yerde
öl dersem çık
öldüm dersem gülümse
CC_
5.0
100% (16)