Bir güzele gönül bağladıysan, bil ki uyku girmez gözüne.
Hele ki onu düşünüyorsan gecenin bir vakti.
Ansızın düştüyse aklına, onun hayaliyle izlersin güneşin doğuşunu, sabahın seherinde.
Öyle bir derin sevdaya düşmüşsündür ki, tenhalarında kaybolursun sevdiğinin.
Bir bakışa kurban gitmek güzeldir, bakışları yalan değilse güzelin.
Öyle uzun soluklu bir nefestir ki sevda, düşüp düşüp kanatırsın bacaklarını, kollarını çocuk gibi.
Kanar kanar durur yaraların.
Sonra gelir sevdan kapatır yaralarını.
Yâr diye bilmeli insan sevdiğini.
Yâren gibi sevmeli insan.
Öylesine derinden sevmeli ki,
Sonunda kendini kollarında bulmalı sevdiğini.
Uçurumun kenarında oturup, düşünmeli ufuktaki güzeli.
İçini ısıtmalı bir küçücük gülüşüyle,
Kapamalı gönlünü bir başkasına.
Buz gibi havada, yüreğinde taşan yangınlar olmalı.
Hüznü de sevinci de bir olmalı insanın.
Sussan olmaz, haykırsan olmaz bilirim.
Lâkin sevmek olan bakidir bilirim.
Hangi dağa taşa sığar yüreğim.
Gökyüzünden bir yıldız gibi düşmeli, sevdiğinin yüreğine.
Şiirler, şarkılar gibi akmalı bir kalemden satırlara.
Düşecekse bir yağmur damlası gibi, yahut bir kar cemresi gibi düşmeli sevdiğinin gönlüne..
Bir şey dilediğinde, sevdanın acısını da tatlısını da Allah’tan dilemeli.
Onunla ağlayıp onunla gülmeli.
Şiir gibi dokunmalı insan sevdiğine,
Şair gibi sevmeli.