1
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
920
Okunma
şimdi ben
bir nefesin hikayesi
yaşlı güneş bunun için doğdu
ki; bu yüzden bir ruh bölündü
öpüşün ucundaki hücrede uzun bir gece
ölü balıklardan uzakta
bugün
görünmeyen birinin filmi şimdi
insan siluetinin var olamayacağı bir evrende buluşuyoruz
soluğumu kesip dört kez yarattım bu düşü ben
bir canım ve savaş sonrası esirim olmadan
kan şafağı ve hayal beden bir iz bırakmadı
çünkü yaşamayı bilmiyorum ben
geriye kalan zaman değil mi?
haydi o halde mavi bir şarkı söyleyelim
sana vereceğimiz
düşlerdeki yosun ve deniz kokusu
kenarı kırık bir tabut çıkıyor karşıma
duvarlara asılmış dilek kandilleri
deniz kenarına vurmuş gündoğumları
durmuş soğuk saatler bizim cehennem biletinin bedeli
yola çıkmadan yok olup gitti
hatırla ben orada kuruyan cesettim
gecenin öte tarafında ateş
tam yanında ölen bir umut ve umut eden yok artık
saçları kirli çocuğun gözleri kapanıyor
yeşil bir bakış doldurdu toz lahidini
yakan yakamoz ışıklarıyla yaptık bunu biz
sakin nikotin izleri duvarlarda
bir nefes bile veremem diyebilirsin
biten bu türden imlalar
hem verecek neyin kaldı?
çürük köklerle yaşadığım bu hayattan geriye
alnına yazdığım isimleri oku
ecel travmasından ayrılan bir gölge
eşsiz egosunun silen bir tanrı karşısında
iyi değil diyorlar
gereksiz diyorlar sana
-her şeyi bırakıp gitme kararına-
koşuyordu adam
durdu sonra aniden
dünyanın sonunun adresini sordu
lirler Ares’i çalıyor
ölen biri ve ardından düştük biz
eskidik tuzlu suda
titreyen beden akşamındaki seher yelleri
boş
evet, dediğin gibi
elveda
5.0
100% (8)