9
Yorum
38
Beğeni
5,0
Puan
1305
Okunma

Nezen’in nefesi üfledikçe can evime
Hud perdesi çekiliyor geceme.
Düşüyor gölgem
başka bir gölgenin küflü kucağına.
Bengisu arıyorum yoksulluğuma.
savrulurken hiçliğin yolunda..!
Yaslanıyor feracem
bir dervişin sırtına.
Takla atan güvercinleri
görüyorum karanlıkta.
Kimsenin göremediği semadan
bir yıldızı basıyorum bağrıma.
Semazenler iniyor
tenimden ruhuma.
Maveraya tutunuyorum
töbekâr yanımla.
Dalıyorum mücevher dolu deryaya.
Şahadet şerbetiyle açmak için iftarı
susuyorum visal orucuna.
Şah damarımda toplandıkça yüreğim.
Ruhumun hevesi
zahmeti rahmete dönüştüren
merhem oluyor yarama
İki gerçeğin eşiğinde
Yalnızlıktan ibaret bir serap’ta
Yalancı baharın gülleri
Batırsa da ahu zar dikenini.
Ölüm boğsa da nefesimi
Sözün bittiği
noktanın konduğu yerdi.
İlmek ilmek damıtılan sevda
derya oyuklarında.
Ve anlıyorum ki;
hazan mevsiminde gidişti aşk
can ocağına..!
*
Ferdaca
5.0
100% (25)