Gün batımı hüzünler kızıllığa karışır,
Şeytan Sofrası coşar gönüllere kurulur.
Akıp giden zamana isyan eder yarışır,
Ufuklar tutuşurken yanan yürek burulur.

Ayışığından yansır umuda adanan mum,
Sahilin eteğinde parıldayan altın kum.
Perşembe pazarına grup grup gelir Rum,
İmbat serinliğinde, bulduğuna sarılır.

Çam kokan havasında Mübadil izler yatar,
Daha gün ağarmadan oltalar suya batar,
Çığırtkandır martılar tekneyle aşık atar,
Gece yorulan deniz sabahları durulur.

Taş Kahve’de çığrışır kırlangıçlar yuvada,
Kidonyası fırında, kalamarlar tavada.
Flamingo sürüsü çok zariftir havada,
Şehri gören gezginler, sevdalanır vurulur.

Patriça koylarında kaçamaklar gözlenir,
Aşıklar Tepesi’nden adaları izlenir.
Cunda sofralarında rakı balık özlenir,
Güzel Cennet Tepesi uğramazsan darılır.

Huzur bulmak istersen Değirmen’e çıkarsın.
Bir elinde içecek manzaraya bakarsın.
Badavut Plajı’nda beyaz teni yakarsın,
Sıvı altının hası Ayvalık’tan sorulur.


Öznur KARAMAN (cemre2)


Kidonya: Kum Midyesi
Sıvı altın: Zeytinyağı