Hasretliğe son veren o müjdeyi alınca,
Kapanır kirpiklerim düşlerimi boyarım.
Açtığım pencereden gün içeri dalınca,
Rüzgarla cilveleşen martıları duyarım.

Cıncık gibi denizin levreğiyle çuprası,
Coşmuş flamingonun dans yaparken tafrası,
Gurup vakti gelince hoştur Şeytan Sofrası,
Hüzün verir, yiter gün, gördüğümü yayarım.

Cunda restoranları otlarıyla sevilir,
Taş kahve sakızlısı dibek ile dövülür,
Maldiv say Badavut’u deniziyle övülür,
Özlemleri gideren yare sırtım dayarım.

Değirmen yolu yokuş dilim damağım kurur,
Aşıklar tepesinde muhabbete dem vurur,
Bardağımda demli çay; ruhumu okşar durur,
Manzaraya dalarken sükunuyla doyarım.

Lor tatlısı, peyniri, zeytinyağının hası,
Papalinayı tatsan gider ağzının pası.
Yurtta meşhur tostuyla, geçer midenin yası,
Ayvalık’ta yaşamı ömre bedel sayarım.

cemre2