1
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
875
Okunma
ey devlet memuru düzenbaz düzen
ey bu vatan malını yeyip süpüren
ey kaşıkla verip kepçe götüren
bitirdiniz geleceği yakıp yıktınız
ne bir söyleyecek söz bıraktınız
ne de ağlayacak göz bıraktınız...
hakkı koruyana yoktur bir sözüm
devletimin arkasında bir gözüm
bekasını istediğim için bu nazım
devleti de yalnız siz bıraktınız
sinsilikle içeriye aktınız
dolu tüm kolları tek bıraktınız
gücünü bağlayıp gül bıraktınız...
yeter artık sussun şu israf şu hal
sanmayın ki her şey şan mülk para mal
can çekişip söndü öldü beytül-mal
işçiye verecek aş bıraktınız
yedirdiniz tuvalette aldınız
durmadan vinçlerle sürüp çaldınız
insanda gülecek hal bıraktınız...
yedi dünya olsa yan cebinizde
ay ve güneş verilse elinizde
doymayacak nefis cehenneminde
karanlık yarınlar toz bıraktınız
düşmanın elinde koz bıraktınız
ne yumurta ne de kaz bıraktınız...
sözüm haktır bil nefse verene
bu vatanın bayrağını yere serene
başlar yukardayken sinsi gezene
israfta sınırsız ad bıraktınız
garibana sırt yükü borç bıraktınız
ölüme gideni aç bıraktınız...
ben bilmem öteyi beriyi seni
keşke birazcık da sen bilsen seni
azıcık ince tut şu dev enseni
millete tutacak nal bıraktınız
semeriyle kırık dal bıraktınız
yarısı batmış bir sal bıraktınız...
yeni nesle iş yok ihtiyarda iş
kartelleşti her yer godamanda aş
çöp topla sen ey genç hayatın bomboş
bize geldi durdu koskoca bir baş
milleti edebe ham bıraktınız
her yanı dökük bir kin bıraktınız
topal bir bacakla gam bıraktınız
korkuyla şahlanmış gem bıraktınız...
can-i