3
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
921
Okunma
sırt verdiğin servinin yeşili sustu -uzun
suyu tanımaya gidenler ayak yalın sarı sazlıklara
bu taş kule az eğri sanki -evet
yol mavisini vurmamış deniz ışığına
kadınlar hep affeder kırmızıyı
boyun kırıyorsun ateşi harlayana yunusça
yangın- ormanın kemik tozunu üfüren
günah işlemek marifet
ısıtırken göğüs içinden toprak kabın soğukluğunu
kanım helal diyemiyorsun
veremiyorsun avuçların aynasını
kum rengi odalara -geniş
gök tekbirle uğurlanmak dileği kuş gibi
omuzlar vefalı yoldaş
her şarkı adamdı söylenmeden önce
o dese görünecek daha iyi
fırtınasını öpecek yokuş o tek yıkık gölgeden
kenti tanrı bellediler
polarize bir perdenin ala aydınından
gücünüze gidiyor -gözlerinize
haramı hatırlıyorsun -kadınları
urganlar soyunuyor dudaklarınıza
beyaz da insandı unuttun zamanca
5.0
100% (5)