2
Yorum
16
Beğeni
0,0
Puan
1566
Okunma

Sus’tum artık
Rengarenk cümleler kurmayı yasakladım dilime,
zorlada olsa kilit vurup
Sus’turdum dilim’i..
Sus’turdum enkaz altında kalan
Yara bere içinde kanayan kalbim’i
Sus’turdum sana yanan, seni seven yüreğim’i
Onlarda lâl oldular gidişinle
Dilim hiç bir güzel kelimeyi demez oldu
Anmaz oldu artık ismini
Sanki yasak koyduğumu anladı Sonunda..
Yüreğimin alevi söndü gözyaşlarımın deryası ile
bir kıvılcımına muhtaç şimdi zümrüd-ü anka kuşu gibi
yeniden alevlerinden doğup
Seni doyasıya sevmek için..
Biliyorum
Mutluluğum mazide kaldı
Gidişin yakışmazken aciz ruhuna
Ne ateşin kaldı
Ne de yakışın kaldı
Oysa bu naçiz bedenime
Bir tek sen
Ya/kı/şıyordun
Damarlarımda"n
Can veriyordun bu bedene
Şimdi sızan en ufak ışık dam"araların"dan
Sönmüş gözlerimin ferini bile ışıtamadı
ve bir türlü buz kesmiş tenimi ısıtamadı
Gözlerimden damlayan her yaş
yere düşmeden kuruyup gidiyor
Farkındayım,
Hiç bir farkım kalmamış
solan bir çicekten
Yapraklarım birer birer koparıldı yokluğunda
Gidişin kolumu kanadımı kırdı
Dökülüyorum
Son baharı yaşıyorum
Ö/z/lüyorum..
Son bir hamle ile ulaşmak istediğim karanlıkta ki o ışık
Sadece bir düş, bir hayal biliyorum Aslında yinede bile bile
O karanlıkta kayboluyorum
Sensizliğe doğru yol alıyorum
Sonu olmayan bir yolda
Arıyorum
Ama bir türlü bulamıyorum
Senden b’ir’iz
Oysa
Bir’az kokun,
bir’az nefesin
bir’azda kalan ümidim
Yeterdi
Mutluluğu yaşatmaya
Çocuksu yüreğime..
Şimdi hepsinden mahrum
Ara sıra Karanlıkta
Ara sıra gözyaşlarımla
Ara sırada özlemin eklenince
Ortaya karışık yarım yamalak yaşamaya çalışıyorum işte...
~Can Kenarım~