1
Yorum
6
Beğeni
4,8
Puan
1700
Okunma
delirdim birgün
gün doğarken taşlanmış sütunlarda
yozlaşmış inşaat duvarlarında ölüm
bültenlerde ağır bir akşamın izi
sokaklar kan kırmızı avlularda
yaşıyoruz o soğuk kutularda
tutsak şehirlerin tortusunda
uzun söylevler arasında akşamları
sabahları yağlı urganlar arasında
işte yırttım elbisemi
çıktım mezarlar karşısına
çıktım tahtalar dolaşırken şehirde
mezarlar seyerderken vapurlarda
kutsal kitaplı rafların arasında
bir ikindi buldum o soğuk reyonlarda
acı inmişti kahpe bizansın duvarına
petrol birikmişti atardamarımızda
işte o kutsal gülüşleri kadınların
sinema çıkışlarında
işte yüzyılın gündelik sıradan ayinleri
işte devriyeler
acıyı kollayan
imzayı attım
kanlanmış ceketimi çıkardım askıdan
geçtim o akşamlara açılan troleybüs kapılarından
geçtim o insanlığın bitimsiz acısından
geçtim elleri gaste kokan adamlardan
geçtim tanrısız insanları
kırmızı daha bir koyuydu gecede
aşk bir sarmal bir delinin gülüşünde
vidalar dönüyor uygun bulunan yerlerde
günler geçiyor
ağır bir cineyeti gizliyorum
acımasızca
bir marketten çıkıyorum
o sağır gaz kokusu burunlarda
seni görüyorum
ey kanlı piyano tuşları zulmün narası arasında
ey utanmaz tablolar benim duvarlarımda
içtim yokluğun şarabını
karanlık kepenkler altında
geçtim kendimden o soylu duvarlarda
incelttim benliğimi senin havuzunda
sevgilim
delirdim birgün
gün doğarken taşlaşmış sütunlarda.
5.0
75% (3)
4.0
25% (1)