1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1219
Okunma
pariste bir kafe
kar yağıyor dışarıda ince ince
şövalyeler geçiyor sokaklardan savaş nağraları içinde
kahve yudumluyoruz keman sesleri içinde
kadınlar parlak rujlu dudaklarıyla gülüyor
ölümüne gülüyor garsonlar insanlığın
çay doldururken
işte medeniyet soğuk duvara dokunuyorum
işte rengarenk tuvaletlerle dans eden kadınlar
işte bir kurşun tadı ağzında çocukların
poşet camlı evlerin karabasanında
is kokan sokakların
işte pantolonla yatan inşaat işçileri
oysa kravatım sıkılıyor görünmeyen ellerden
bir kumanda değiştiriyor kanallarımı
eski korularda çitler görüyorum
havlayan köpekler villa bahçelerinde
mutfaklarda unutulmuş kadınların eşsiz hüznü
ey benim mukaddes gözlüm
nerede tozlu raflarda kutsal kitapların
unuttum ayetleri oysa apaçıktı
bir düdük bölerdi sevinçleri
elim bu mazbataya nereden gitti
nereden gelmişti ellerim bu soğuk kapılara
oysa çay pişmektedir sıcacık evlerde
analar kestane pişirmektedir
çekirdekler bir dağ gibi halılarda
pariste bir kafe
kar yağıyor dışarıda ince ince
ve
çocukların ağzında bir kurşun tadı.
5.0
100% (2)