1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1217
Okunma
güncesi ağır yaralanmalara
pansuman yapıyordu deniz kuşları
o sıradanlık da gördü nehirler gözlerini
yalçın kıyıların yosun taşları
alevden denizlerin pusulasına akıyorken
yağmurların tarihçesi değildi denilen
demirden yelkenliler nuhun kayıp çocuklarını
atlantis mavisinde arıyorken
zülkarneyn de geçmedi suyun yüzüne sıfatlar haykırmaya
yalnız kavim bozkırında yitik tütsülerine sevişiyorken
maveranın kumul çizgilerinden
kırmızı kalem çizimler olmalı
can hatlarını düşüren kara toprağa
damlıyorken kirpiklerinden nar ağaçları
kırıldı gecenin sancağı
yıkılan son ölesiye sarhoş bağın çardağı
savruldu öte kentlerin kıyılarına
imbatların gece saçları
göçmenlerin peşisıra gitmeseydi sığırcıklar
karasal ezgiler repertuarını siler
gök çıtalıların kanatlarından
ve unuturdu
mermer sunaklara yağız atlılarını zaman
esmer duyumlar uzanıp sere serpe
uzakların lacivert dalgalanmalarına
bakır hilaller altında katışıp giden beyaz tenli yollar
bir meçhulün oryantal dansı
aksan kalandır nasılsa
5.0
100% (9)