ferhat dağlarında kuvvetli rüzgâr
savuruyor ak-pak karları
ayıbı ortaya çıkıyor ağaların
kulak asmıyorlar yuvarlandıkça küçük taşlar
o baş yarmayan
saray duvarına çarpamayan
ellerini ısıramayan
sinek vızıltısı


dağların başı dumanlı
uyaran ışık tepe ardında
biraz yürüseler varacaklar oraya
ama yollar kesik sular gibi
ürün karlı dağların ardında satılık
emek bulsa sahibini
ellerini öpecek


yol insanını arıyor
talancılar, vurguncular geçiyor
inciniyor yol
eğrilip bükülüyor
denizi ormanı yolu katledene
hesap soramıyor
gücü yetse
şöyle bir uzansa göğe
yüzünün bulutlarını dağıtsa
parçalasa


ferhat dağlarında sisli hava
kar, kış, umutsuzluk
üstündeki yükü bir atsa
gelse de nisan
avucunu yalasa rüzgâr fırtına
kırk ikindi yağmurları yağsa
ilikleri ısınsa ağaçların dağların
sanki yeniden doğsa insan
yeniden

aysa
bahar gibi

ayağa kalksa ferhat dağları
uyansa..


04. 01. 2019 / Nazik Gülünay