2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1230
Okunma

mevsimlerden kış
anlat bana ölümün soğukluğunu
takvim yaprakları bir-bir düşerken
her akşam bir hüzün
her akşam bir sensizliği hatırlatır
savaş meydanında,
bozguna uğramış bir ordu dönüyor içime
buğulanmış camlara ,
mağlup olmuş duygularıma
yazıyorum destanımı
bitmek bilmeyen öykülerden geçiyorum
gasp edilmiş hayallerim
aşka dair
yarınlara dair
en çok da sana dair
her gün batımı bana işkence
beynimde kara bir heyula
yankılanır kaçak ayak sesleri
sağır edici şakırtısı duyulur demir kapıların
kör pencere ye dönüyorum
bir umut...
artık ne ezan nidası
ne de çan sesi duyuyorum
sadece son sözlerinin senfonisi çalıyor
belirli belirsiz sesler eşliğinde
yürüyorum cenaze töreni adımında
ve adını veriyorum çıkmaz sokağıma
sonra bir tabela asıyorum...
"ölüm çok soğuk azize’m,
üşüyorum"...
25 Aralık 2018
5.0
100% (4)