3
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
1125
Okunma

Sanki dündü,
Yaşadıkalarım bir kördüğümdü,
Zaman ayaklarımın altında bir döngü,
Kaybolup giden yıllar yüreğe batan bir süngü.
Buhranlı gecelerde,bir lamba ışığında,
Okuyup adam olma çabaları,
Oda da,sobadan sızan duman kokusuyla,
Yarına umutla,çekerdik üstümüze yorganları.
Biraz iyimser bakarsak,
Komşulukta muhabbet vardı,
Mahalle karanlık ama ay ve yıldızlar aydınlıktı,
Sohbetler tatlı,çay sadece bir araçtı.
Ama Sovyetler yeni dağılmış,
Yerine enkazı kalmış,
Bize,biraz da olsa,korku ve endişe bırakmıştı.
Kafkasya o zamanlar daha soğuktu,
İklim açısından değil,
Ama sanki birileri pencereyi açık bırakmıştı,
İnsanların uykusu kaçmıştı.
Ne dediğini bilmeyen siyasiler,
Faşist devlet başkanları,
Azınlıkların bağımsızlık çabaları,
Eremeni piçlerinin soykırımları,
Karabağ’ın işkali,
Osetya’nın işkali,
Abhazya’nın işkali
Doksanlar da aydınlık sadece iki saatti.
biri güneş doğarken ki umut,
biri de güneş batarken ki yarına umut.
Vagif Seyyah