3
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1102
Okunma
avazı düğümlü
susmaların renkleri
önce yaralı bir denizin adacığında
çağla yeşile
duraksamadan bozkırın
sarısına zoraki yükselen
sütü kesik çorak tepenin göğsünde
salkım söğüde evridi
- gece saçlı kadın
sağırlaşarak urgan seslere
beyaz martılar emziriyor
kız kalenin taş liflerinde -
rüzgârın şarkısı boğum
ıstrancanın poyraz kubbelerine
fısıltının elifinden istemsiz sıyrıldı cümle
ardısıra saydamlaştı coğrafya
ötekileşen lehçenin kahveli gözlerine
esmer çıtalının
rakımına küçülürken küçük asyanın terasları
beyaz tanrılarına isyan etti
mistik denizlerin mavi tenli çocukları
belki son kez kaydı eksenler
sarı saçlarını örgülerken
karanlık ardılların şafağına günebakanlar
arabesk kuzeyliliğin demir zırhı çatladı
çiyini yudumlayan
kırılgan sabaha sessizce
- sen ve ben
arada kalmışların ana dolusunda
uzak yolculara salınan eller gibiyiz -
hücresinden yarınlar damıtmaya öykünen
dalgalanmalar vuruyor kıyılara
o özgür yelkenlinin pruvasında
suya dokunabilen parmak uçlarımız sadece
.
5.0
100% (7)