14
Yorum
37
Beğeni
0,0
Puan
1404
Okunma

güneşi uyandırmaya gidiyorum anne
görmemi istersin biliyorum kalbindeki lekeyi
gözünü açmamı karartan bulutların
yağmur durmasın yağsın
içine kaçmasın onun da sesi
bizim gibi
suskun dağ başında yalnız ağaç
kollarına alamıyor neşeyle çocukları
yanından akan su durgun
yük oluyor çör-çöp dereye
dere yorgun
içeri akıyor evlerin damından zehir
her ne kadar dışarıya çıksa da duman
gitmiyor başımızın dumanı
bir deve açıyor ağzını
ne varsa yutacak sanki çıkınımızda
ekmeği kapmaya çalışıyor çocuk
çikolata gibi
zamanın sütünü sağanlar başka anne
hakkı için sokağa dökülenler başka
bir cop iniyor bazen sırtlarına
yerde sürükleniyor insan
kendi canını tepesinde taşıyan
sebebi oluyor öldürülen kadının
ah ali İsmail’ler
köye kadar şehir anne, köye kadar beton
ah gözlere para para giren toprağım
ceviz ağaçlarımı sökenler
buğdayı belinden kıranlar
sardı ovamızı anne
deniz onların, yamaç onların, güneş onların
taş bize kaldı anne
taş bize!..
04. 12. 2018 / Nazik Gülünay