4
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1424
Okunma
“Acı acıyı eskitiyor
Ölümler ölümü
Omuzlarımızda gökyüzü
Ne canlar veriyoruz toprağa”
(Mehmet Başaran)
----------------------
1.
çatırtısını duydum ana
gökyüzünün ulu çatırtısını
tabutuna can havliyle kapandığımda
babam mayıs ayında bıraktı bizi
senin bırakışın kasım ayında
biriniz gül, biriniz kasımpatı şimdi
ağladım da çatılarda kiremitler ağladı
kırık-dökük biriktirdiğim anılar
belleğimde dolandı
en küçüğümüzü, zerrinimizi doğururken anacığım
çığlıklarını dinlemiştim pencere altında
nasıl unuturum bunları, hepsi aklımda
içime döndüm ana çok kanattım içimi
seni benden ayıran yazgıya yandım
ezdim dilimi
gün yüzü nedir, görmedin ana
hep cefâ, hep kahır, hep fakirlik
yazılıydı senin alnında
bütün acılarınla sırtladık seni
neşet ertaş kavminden birkaç insanla
bir gözyaşı sağanağında verdik toprağa
kardeşlerimi dayanaksız, beni hepten dermansız
ağır ölüm felsefesiyle bırakıp gittin
gittin ya ana
hakikaten oldu bunlar
kaç yarı-gece birbirimizin ağusuyla kıvrandık
gene de yırtamadık şu karanlığı
şimdi bana bıraktığın iki cânım mîrası
sırtında hiç kurumayan teri seveyim
ve Allah’a yakarırkenki sıcaklığını
ana anam anacığım
sılasına hasret giden gurbet kuşumsun
cânım cânânım yumurcağım
2.
tüm yıldızlar sönmüştü
yeryüzü darmadağın
kefenin çiçeklenmiş
ah bu nasıl zamandı
her taraf zifir-zindan
taşından toprağına
ölüm konuşuyordu
yedi düvel adına
kalbim tümden yırtıldı
duysan dikerdin ana
hayat beni dışladı
göçtü(n) çok uzaklara
5.0
100% (7)