2
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
1309
Okunma
yüreğinde çizik taşıyanlar ne bilir uçurum gibi ömür taşıyanları ki bazı insanların varlığı çokca özeldir/ışıksız gölgeler gibi..ve ben, yükseliyorum.. bir şiirin derinliğinden çıkıp, binalar..radye temeller ve sular/ın yerin derinliklerine doğru ilerlerken ben, seni izliyorum/seni istiyorum harf/harf..he-ce/he-ce..sonra yükselmeye devam ediyor, yürek basıncı altında bulutları izliyorum ki sanırım ben bunu yapabiliyorum..astigmat bakışları ve gözümün önündeki optik camlara inat..bir ada parçası görüyorum sonra kıyısında beklediğim bir dalga hayal ederek ıslanıyorum koynunda denizin..
(...)
onun düşleri vardı
senin düşüşlerin
benim sensizliğim.
yokluğun
derin ve eksik
sessizliğim ki
odaların
nemi yasaklayan
duvarlarında
suskunluğumun
aks ettiği yokuşlar
her adımda
nadasa bırakılan
topraklar kadar.
çatlıyor dudaklarım
su-su-yo-rum sana/
sadece sana..
eridikçe buz tutmuş
yanlarım aşka
Nazım okuyor gibiyim
derinin gözeneklerinden
ruhunun müebbetlerine
sızarken/
deniz ve kum
tuz ve su
iyot tadı var
dudaklarında
bulaşınca bana
çapraz ölüyor
fillerim..
toz kaçıyor saçıma
ahh tarifi ne mümkün
gül mevsiminden önce
açan tüm çiçeklerinki
dağılıyorum sana
dağlanıyorum..
(...)