resetyıllık tutan kavimlerin durgunlaşmış su birikintilerinde çağlıyor zedelenmiş düşlerin soğuğu sondan başlanıyor okunmaya kederler çünkü tırnağın eti sıyrılıyor önce sonra ademden olma elma sepetli havvaların günahı dilimleniyor sofralarca yaşanmışlıklar elden geliyor bir köşede denizler kum tanelerini yutuyor -yorgun tepeleri kusuyor acı, böylece çileden çıkmış yumruklar duvarların titrekliğine seğirtiyor eteği kalmıyor dağların üstünü yaşlı başlı duygular silkeliyor az daha diyerek ertesi günlere damıtılıyor hüzün payı paydasından sıyrılmış bir kere ayrılığın saklanıyor dibe vurmuş tutkular öznesi kaçmış cümlelerce avutuluyor sessizlik bağlaçlar yetmiyor emre amade kelimelerin boyun büküşüne fal taşına dönüyor bilinmedik soruların gözleri cevapsızlık ayyuka çıkmış kırlarda geziniyor sere serpe paslı prangalar sakız çiğniyor hayat dörtlüsü karşısında mevsimler geceye bölünse mutluluğun yüzle çarpımında ya da hüzünler toplansa er meydanında çıkarılsa gökyüzü sonuç hep yalnızlık oluyor dedim ya rüzgarsız bir dalda son bahar sallanıyor kuzeyinkızı/ömürhepsonbahar |