14
Yorum
26
Beğeni
0,0
Puan
1274
Okunma

Yaşayınca anladım, iki kapılı handa
Her dertten daha ağır, ayrılık şamar bana
Kuralı mı varlığın, şu yalancı cihanda?
Kalbim hüzün dokuyan, körüklü ıstar bana
Cemreler uğramadı, hava, suya, toprağa
Hazan mührünü vurdu, ilkbaharda yaprağa
Senenin eni boyu, dayandı son çeyreğe
Anladım ki bu yıl da pas geçti bahar bana
Bilenlerin eriyim, sevginin değerini
Umutlarla besledim, düşlerin beherini
Gözüm açık gidecek, yaşamazsam birini
Alayını ahrete etmesen rötar bana
Çöreklenmiş canıma, dertlerin karmaşası
Beyaz bayrak sallatır, ruhuma kargaşası
İşkence rekortmeni, kör talihin maşası
Uğruna can verdiğim, gam küpü sunar bana
Kaderime hükmeden, alışmış çift dalmaya
Mendireksiz sularda, korkarım açılmaya
Elimi sürmesem de lanetlenmiş elmaya
Âdem ile Havva’dan, uzanır damar bana
Çalmıyor kapımızı, candan seven birisi
Kırk beden büyük bize, masalların perisi
Ellerinki Mihriban, meleklerin dirisi
Sormayın bizimkini, söylesem sayar bana
İşkenceden sayılmaz, saçımı ağartması
Alelâde hüneri, aklımı delirtmesi
Doğduğum günden beri, sanki beşik kertmesi
Sevilenden hediye, dinmeyen pınar bana
Hüzünleri gözyaşı girdabında boğacak
Karanlığa karanlık edenleri kovacak
Marifeti, hüneri bir bakışa sığacak
Şifreleri çözdüren, yok mu anahtar bana
Ben beni aşmayalı, medet umsam el vermez
Arı olsam bağrında, çiçek vermez, gül vermez
Kar yağmış üzerine, geçit vermez, yol vermez
Sırtını çeviriyor, yönelsem dağlar bana
Başını çeken benim aşk babında müflisin
“Bir” değilmiş çilesi gurbet elde herkesin
Delibal bana göre bir gömlek üstün kesin
Yârden ayrı her anım, mıh gibi batar bana
Celil ÇINKIR - DELİBAL