22
Yorum
83
Beğeni
0,0
Puan
2995
Okunma

Varsın dinmesin sızılar -farketmez- nasılsa her şeyin bir sonu var.
Sanki bin dağın ağırlığı ömrümüz de
kurşun etkisi düşler ağ(ır)lıyor gözlerim’iz...
Ne güzeldi oysa ağlamak
karşılığında şefkatin elleri dolandıkça hüznümüze
iyileştirdikçe acıları
ayırdederek kederi kaderden usul
ne güzeldi ağlamak
anneli zamanlarda.
Dokunur gibi bir kelebeğe
sildik geçmişini akil defterimizin
ah’lar yoldaş olurken nef(e)simize
ayaklarımıza dolanan sonbahar
sarı bir yol oldu
düşerken gözlerim’izden incinmişliğim’iz.
Ne kutsaldı oysa inanmak
derin bir yara açılmadan önce sırtlara
çınar misâli beklerken gelecek olan umudu
ellerimizde tesbihler sabır
ne kutsaldı inanmak
kendimizli vakitlerde
her şey sihrini yitirmeden evvel.
Dermanı yok artık biten zamanın
ömrü boşuna uzatmaya çalışmayın
ne güzeldir kimbilir yaşamak
oysa ne sihirlidir yaşamak değil mi
yemyeşil vadilerde
tükenmeden önce ışığı güneşin.
Bitiş çizgisi uzak değil heyhat
ne mavidir kimbilir bitmemesi ümidin
gülüşlerin çocuksuluğu
kıymeti bilinen sayılı nefesin
ve
ne derin bir içyanış
tükenişi yudum yudum içilen anneli vakitlerin
tellere takılmış bir tül gibi
her rüzgâr da bir’az daha yıpranması
oysa ne güzeldir yaşamak şimdi
her şeyin iyi olduğu zamanlar da
düşüncesiz ve hesapsız
maziye dönmeden önce hayat...
.
2018/Ekim
Z. Nâr