13
Yorum
51
Beğeni
0,0
Puan
1951
Okunma

koynumda ki düşlerimle
ve kırık imgeler imle
umuda yolculuğa hükümlü çıkıyorum
bir bu eksikti
kal diyebilseydin bana keşke
keşke görebilseydim mürüvvet imi
hüzünlerle tanışmak sorsan kaderin cilvesi
sormasan yüreğine batan yorgan iğnesi
yerli yersiz sevişmek mi istiyorum yoksa
yoksa meyler de mi saklı efkâr dağıtmanın cazibesi
bilmem ki nereden çıktı şu Rus ruleti
gavur eziyeti nereden çıktı
şarap köpüğü akşamlar okunuyor arzu halim den
bilir misin nakıs kalan cümlelerimde
ne denli sen vardın
habersiz uğruyorum imbatına
belki de yüzünü onun için ekşi tin
avuçlarımın arasına
bırakılan feveran
barız belli olmasaydı eğer
bu kadar eziyet çekmezdim
bu kadar da kendimi
basite indirgemez idim
artısı yok hiç bir şeyin
bundan sora bana
bakarsın müşteri kılığında
bakarsın gecenin en koyu karanlığında
mumla arar seni hülyam
dünyam mumla arar
nerede şahı-veziri
nerede meddi-cezir’i
ben nerede
sen nerelerdesin
bir bu eksikti
balıkçılar boğaza küsmüş
yürekler yanmış tutuşmuş
demek ki yalanmış
bulutun yağmura özlemi
sesi kısılmış martıların
yel ekeni yalanmış
yoksa yanlış tirit ine mi bandır dik
yada kendimizi mi kandırdık
bir bu eksikti
başka çaresi yok
ben bu diyardan firar etmeliyim
ve tuvalime yeni renkler eklemeliyim
nar tonunda kızılı
başaktan sarıyı
açık maviyi şafaktan
pembeyi ise dudaktan sök meli im