19
Yorum
56
Beğeni
0,0
Puan
1078
Okunma
dolunay
orkestra şefliğini üstlenir
ve gümüş kadehlerde
sesizliği içmeye meyleder gece
....
ışığa aldanan kelebekler misali
taş duvarlara çarpıp geri geliyor zihin
görücüye çıktı astarsız kelimeler
eldesi
eskitilmiş koca bir ömür
keder
yine kendini kusmak üzere bu şehre
yolun sonu alaca bir karanlık
etrafta
solungaçsız balık gibi çırpınan esrik düşünceler
tam topuğuna sıkılası
bırak
yok oluşların peşinde savruladursun anılar
-bana sen lazımsın
silik bir rüzgar yüzümü okşuyor bazen
duygu yoksulu gibiyim ama
kendimi bile unutuyorum
ve hatta
konuşmayı da
-işte tuttum kokunu, gidemezsin
her renk birbirinin aynı sanki
hepsinin kapısı siyaha açılıyor
yetilerim kayboluşta
sesim de sustu
kader
üstüme üstüme devirirken ağlarını
aldırma sen bana
ellerini ver hadi
öpmeliyim gölgenden
henüz nefesin bitmemişken
kuzeyinkızı/babam